Recent Articles

Güzel'e Yolculuk

A+ A-

Alfa Yayınlarından çıkan. Dr. İlhami Fındıkçı imzalı “Güzel'e Yolculuk” kitabı okuyucusuyla buluştu.

Derin bir krizin ayak sesleri yükseliyor her geçen gün. Bu; insanlığın alıştığı petrol, su, ozon, açlık, ekonomi, mülteci ve benzerinden çok daha derin ve kuşatıcı bir kriz. Bir insani krizden söz ediyoruz. İnsani değerler ve ahlakta giderek artan aşınma, hızla artan umutsuzluk, yaşama uyumu zorlaştıran yüksek stres, aile kurumunun hızla çözülmesi, ırk ve mezhep kavgaları, dünya savaşlarını gölgede bırakacak çatışmalar, umuda yolculuk ile denizlerde boğulan yahut tel örgülere mahkûm olan mülteciler, bireyi doğal hayatından uzaklaştıran sanal ekranlar, giderek artan şiddet, kaygı, endişe, korku, depresyon ve nihayet maddi dünyanın birey ve toplum düzeyinde giderek daralttığı ruh dünyası… Bütün bunlar dünyadaki insani krizin başlıca göstergeleri arasında.

Peki, ne oluyor bugünün insanına? Neden giderek içgüdülerimizin emrine giriyor, duygusal, sosyal ve manevi boşluğa düşüyor ve uzaklaşıyoruz kendimizden? Kendimizi ifade etmekten, kendimizi gerçekleştirmekten ve iç barışımızı sağlamaktan neden hızla uzaklaşıyor ve yabancılaşıyoruz?

Yüksek teknolojinin ve sanal dünyanın giderek doğal olmaktan ve şükretmekten uzaklaştırdığı günümüz insanı ve toplumları bir arayış içinde. Kaybetmeye başladığımız insanlığımızı yeniden yakalamanın arayışı bu. Makro evreni temsil eden mikro evren olarak insan, kendini yeniden bilme ve tanımlama yolculuğuna çıkmanın arayışında.

Bu kitapta, günümüz insanı ve toplumlarının yaşadığı temel psikolojik sorunların, ahlaki çöküntünün ve ruh bunalımının aşılmasına katkıda bulunacağına inandığımız bir yolculuğu öneriyoruz: Güzel bir yolculuk, Güzel’e yolculuk.

Zifiri karanlığın ışığa yenik düşmesi gibi bütün yollar ve yolculuklar bir gün Güzel’e yönelecektir. Güzel’e yolculuk insanın, kendi gerçeğine yeniden yönelme, hayatın anlamı ile yeniden kucaklaşma arayışıdır. Bu arayış, zerreden kürelere kadar her hücrenin bir kimliği ve ruhu olduğu tefekkürü ile iyi olana, hak olana ve Güzel’e yönelmektir. Bu, Yunus Emre’nin enfes deyişiyle “Bana seni gerek seni” arayışının ve sonsuzluğun Sahibine olan aşkın, hayatın tümüne yansıtılmasıdır.

Mademki bir yoldayız ve yolcuyuz şu dünyada o halde bulunduğumuz yolun sonuna mecburuz. Bizi yolumuzdan alıkoyan “ben”likten kurtulmak ve bütün kuşatıcı gerçeği ile insanı var eden Güzel’e doğru yol almaya talip olmak yani ki O’na ama sadece O’na yönelmek, hiç kuşku yoktur ki bizi iyi edecektir. Böylece insan, Güzel’e yolcu oldukça gelişecek ve güzelleşecektir.

Nitekim eşya, canlı ve insan, var olma nedeninden uzaklaştıkça kendisi ve çevre ile uyumu bozuluyor. İnsan, hangi inanç sistemine mensup olursa olsun manevi yönü zayıfladıkça, ilahi Yaratıcı fikrinden kısacası aslından uzaklaştıkça yalnız kalıyor, bireyselleşiyor, “ben” takıntısı öne çıkıyor ve kimlik bunalımına giriyor.

Dolayısıyla akıllı ve ölümlü bir varlık olan insan hem kendisinin hem de âlemin arkasındaki sırrın birliğinde buluşmanın peşinde olmalıdır. Zira dünya; ikiliklerin, zıtların, karşıtların birbirinin içine geçtiği, dikenli yolların karıştığı bir sınav alanıdır. Kendimizi kaybetmeden, insani krizin pençesine yakalanmadan yolumuzu bulmak, doğum ile ölümün arasına sıkışmış bir hayatı aşmayı gerektirir.

Kitabımızın içeriğinde; günümüzde yaşanan “insan” odaklı sorunların aşılmasında ruh - akıl - vicdan ile zekâ - ego - nefisin savaşından galip çıkmak için bireyin kendisiyle mücadelesinin naçizane bir yol haritasını oluşturmaya yöneldik. Böylece başkasının eksik ve açıklarına odaklanan ve Güzel’i inkâra yeltenen bir bakıştan, eksik ve kusuru kendinde arayan bir bakışa doğru yol almanın mümkün olduğunu göstermeye niyet ettik. Muazzam bir duygusal yazılıma sahip olan beynimizi yoran ve yoğun veri girişi nedeniyle odaklamada zorlandığımız zihnimizi yönetmenin ip uçlarını sunmaya çalıştık. Ancak bu şekilde insanı hasta eden beden dilinden, maddi dünyanın yalancı ve sınırlı zenginliğinden ruh diline ve manevi dünyanın sonsuz zenginliğine ulaşabilir, “hep”ten kurtulup “hiç”e yönelebilir insan. Zira yok olmadan var olmak mümkün değildir.

 

Sayfa Sayısı : 269

Baskı Yılı : 2016

Dili : Türkçe 

Yayınevi : ALFA