Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, bazen biz de şaşıyoruz kendimize. Zira insan olarak uyum sınırlarımız her geçen gün biraz daha zorlanıyor. Çevremizdeki fiziki gürültü çoğalıyor, kulağımız haddinden fazla uyarana maruz kalıyor. O kadar görüntü ile karşı karşıyayız ki gözlerimiz yoruldu. Bize dokunan nesne sayısının çokluğu tenimizi yordu. Kokuları da karıştı küçük dünyamızın ve güzel rayihaları seçemez olduk. Tüm bunlarla iç içe bir hayatın içinde sürüklenirken; gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz, kokladıklarımız sanallaşıyor. Öyle ki sanal bir dünyanın ayak izleri bizi her geçen gün kendi gerçeğimizden, kendimizden yani insani değerlerimizden uzaklaştırıyor. Aslında geldiğimiz ve gideceğimiz yer bakımından sıfır olmamıza rağmen “Çok olduk”. Daha doğrusu maddi yönümüz alabildiğine şişerken, ruh tarafımız hızla eridi… Çevremizdeki gürültüler kalp sesimizi bastırdı âdeta. Her insanın kendisine has olan temel kişilik özellikleri de doğal olarak bu erimeden nasibini alıyor.
Aile şirketleri, insanlar arası etkileşim ve iletişimin yoğun olduğu özel bir davranış yumağıdır; girift bir alandır. Burada yer alan bireylerin temel kişilik özellikleri onların ilişkilerine, etkileşimlerine yansır. Aile şirketlerinde sağlıklı bir işleyişi etkileyen birçok neden vardır. Bunlardan öne çıkan üç temel neden; sermaye ve mülkiyetin yönetimi, aile bireyleri ve şirket çalışanları arasındaki insani ilişkiler ile aile bireylerinin yönetim biçimleri ve süreçleridir. Bu nedenlerin kendi içindeki ve diğer nedenlerle olan ilişkileri, aile şirketlerinin sürdürülebilirliğini doğrudan etkilemektedir. Aile şirketlerinin geleceğe taşınmasında, karşılaşılan sorunların çözümleri için ortaya konulan çeşitli yaklaşımlar vardır. Psikolojide triad yaklaşımını oluşturan kişi, durum ve davranış üçlüsü; bu yaklaşımların temel çıkış noktasını oluşturmaktadır.
Kişi hakkındaki bilgiler mizaç-karakter ve kişilik yapılarından; durum hakkındaki bilgiler coğrafik, sosyolojik, kültürel, politik yapılardan; davranış bilgileri ise psiko-sosyal gözlem ve ölçümlerden toplanır. Günümüzde, bu üç farklı alandan toplanan verilerin bütüncül ve sistemci analizinde sorunlar yaşanmaktadır. Kişi veya kişilik faktörü, aile şirketlerinin temel belirleyici etkenlerinden olduğundan; insanın mizaç-karakter ve kişilik yapısına dair sistemci, bütüncül model ve yaklaşımların aile şirketlerinin analizinde kullanılması son derece önemlidir. İnsan doğasına dair kısmi, parçalı yaklaşımları bütüncül ve sistemci hale getiren “İnsana Sıfır Merkez Yaklaşımı”nın temel ilkelerinin, aile şirketlerinde yaşanan sorunlara getirdiği pratik çözümlere somut örnekler vermeye çalışalım.
AİLE ŞİRKETİNİN KİŞİLİĞİ VE KARAKTER HARİTASI
Doğa felsefesi ve biyolojik bilimler penceresinden insan, iki mirasın üzerinde var olur ve hayatını sürdürür. İnsanın var oluşunu mümkün kılan ve nesilden nesle aktarılan bu iki miras, gen(ler) ve mem(ler) olarak tanımlanır. Gen(ler); insanın biyolojik mirasını, gelişim programının algoritmasını ve bu algoritmaların kullanımını kontrol eden bilgileri ve(ya) program parçalarını taşıyan biyo-kimyasal polimerlerdir. Mem(ler); beyin-zihin sisteminde ortaya çıkan semboller (imgeler), kognitler, arketipler, imajlar, kavramlar ve inançların tamamı olup, insandaki zihinsel gerçekliğin ve faaliyetin temel birimleridir.
Genetik ve memetik sistemlerin etkileşim ara yüzü olan ego; karakter ve kişilik motifleri, düşünce, duygu ve davranış motiflerinin reaksiyon aralıklarını, eşik değerlerini veya ifade edilme olasılıklarını belirler. Kişi, o aralık içinde seçimini yapmaya eğilimli hale gelir. Matematik dille ifade edersek, genler ve memler; birlikte bireyin düşünce, duygu ve davranışlarının serbestlik derecesini belirler. Genetik sistemler, davranış için gerekli şartları ve yatkınlığın derecesini belirlerken; memetik sistemler, yeterli şartları ve bu yatkınlığı tetikleyici, geliştirici rol oynarlar. Bu açıdan her düşünce, duygu ve davranış stilleri için ilgili genetik ve memetik sistemler arasında belli bir uygunluk (fitness) söz konusudur. Diğer bir ifade ile her genetik yapının taşıyabileceği, sahiplenebileceği, zenginleştirebileceği memetik yapılar ve haritalar farklıdır. Bireyin genetik ve memetik sistemlerinin etkileşim algoritması ve mekanizmaları belli bir tarzda ve aralıkta çalıştığı için, kişinin belli stillerde düşünme, hissetme ve davranma olasılıkları yüksektir.
Sıfır merkez yaklaşımına göre kişilik motifleri, genetik ve memetik haritaların etkileşimiyle ortaya çıktığından; insanı çözümlemede, genetik, memetik ve kişilik haritaları kritik anahtarları oluştururlar. İnsanda genetik harita ile memetik haritanın etkileşimi sonucunda şekillenen kişilik haritası, belli düzeyde öngörülebilir ve tanımlanabilir bir haritadır. Bireylerin kişilik haritaları olduğu gibi, aile şirketlerinin ve kurumların da bireylerin kişilik haritalarının dağılışından ve etkileşiminden oluşan aile şirketi kişiliği, karakteri ve haritası vardır. Aile şirketlerinin sağlıklı şekilde geleceğe taşınmasında, aile bireylerinin kişilik motifleri son derece belirleyicidir. Aile şirketlerinin sorunlarının analizinde ve aile şirketine özgü yol haritalarının hazırlanmasında, aile şirketinin kişilik ve karakter haritasından büyük ölçüde yararlanılabilir.
(Devam edecek...)