Liderin taşıması gereken özellikleri yalın bir dille anlatan bir amcaya kulak verelim önce. Aile şirketi danışmanlığı için gittiğimiz şirin bir ilimizin bir kıraathanedeyiz. Soba başında sohbet ettiğimiz yaşlı amca bakın neler söyledi:
“Evladım, kravatına bakınca seni de siyasetçi sandım. Bu aralar eksik olmuyorlar… Aslında demokrasinin sonucudur seçimler ama işin cılkı çıktı biraz. Herkes lider olmak ve şehri yönetmek istiyor. Mühim adam olmak gösterişle, süsle olmaz. Böyle güzel giyinmek, kendini anlatmak, olmadık projelerden bahsetmekle de olmaz.
Bu memleket buralara kolay gelmedi. Emin ol üzülüyorum. Ben uzun zaman yurt dışında kaldım. Yılda bir iki kez Avrupa’ya gidiyorum. Oralardan Türkiye’ye bakıyorum, manzara çok değişmiş. Devletimiz yurt dışında giderek büyüyor. Ama kendi içimizdeki geçimsizlikler bitmedi gitti. Büyüdüğümüze inanmıyoruz.
DEVLETİNİ SEVEN LİDER
Devleti, şehirleri, beldeleri idare edeceklerin bu ülkeye sevdalı olmaları gerekir. Bu bir disiplin, çalışma ve gayret işidir. Güzel sözlerden önce güzel insan olmaları şart. İnsanlara hizmetin bedeli olmaz. Bedeli olursa da hizmet olmaz. Evvela bu coğrafyayı, bin bir zahmetle kurulan devletimizi göstermelik değil gerçekten seveceksin. Bayrağını, inancını, değerlerini, kültürünü, çeşitliliğini yani bizi bütünleyen ne varsa özümseyecek ve temsil edeceksin.
Şimdi bakıyorsun hayatında bir başarısı olmayan, bir eseri olmayan, doğru dürüst eğitimi olmayan, küresel bir gözle bakmayan, hayatında uçlarda dolaşanlar liderliğe aday. Kendini ve ailesini yönetemeyenler, şehri yönetmeye aday oluyor. Bu ülkenin gerçeklerinden habersizler aday oluyor. Koyu ideolojiyle gözlerini gerçeklere kapatmış kişiler, şehirleri idare edemez. Liderlik yapamaz.
Bazı adaylar, kendilerini önde tutmak için olmadık hilelere başvuruyorlar. Bulunmayan Hint kumaşı gibi durmadan kendilerini anlatıyorlar. Boş kaplarını dolu gösteriyorlar. Halbuki kimin nereden geldiğini ve ne yaptığını herkesin bildiği bir zamandayız.
Her konuda olduğu gibi bir şeyi sadece istemek yetmez. “İstemek” kelimesinin gerektirdiği “istemi” ve “emeği” birlikte sergilemek şart. Ama sadece kendi kişiliğini yüceltmek, şahsını her şeyin üstünde tutmak olmaz. Şehrin emini olmak yerine şehrin ağası olmaya çalışanlar az değil. Kibrinden dolayı yanına yaklaşılamayan kişi lider olsa ne olur…
Vatanını seven inanan bir kişi olarak hiçbir zaman uçlarda yer almadım. Bir ideolojik tarafım var ama her görüşe de saygılıyım. Birçok görüşten dostlarım var ve rahatça konuşuyoruz. Çoğu kişi hangi taraftan olursa olsun lider adaylarının ahlakından şikayetçi. Bu bizim için çok vahim bir durum. Elbette hizmete talip olmak ve bunun için çalışmak lazım. Ama bu toplumun en önemli hasleti ahlakıdır. Toplumu yöneteceklerin en önce bu ahlak testinden geçmesi şart…”
HAL EHLİ LİDER
Bu sözlerin sahibi amca, Almanya’da yıllarca çalışmış. Çalışkanlığı ile Türk işçi temsilcisi olmuş. Alman yerel hükümeti işçi sorunlarıyla ilgili onun görüşlerine başvurmaya devam ediyor. Şimdilerde emeklilik yıllarını yaşayan ama dünyadan kopmayan bu güzel insanın gönlü memleketi için çarpmaya devam ediyor.
Ne güzel dile getiriyor. Bir şehre hizmet etmek sözle olmaz. Süslü salonlardaki süslü konuşmalarla liderlik olmaz. Liderlik; karşılığını beklemeden vermeye talip olmaktır. Bedeninizle, duygularınızla, düşüncelerinizle, kalbinizle işe sarılmaktan söz ediyoruz. Liderlik, hürmetin, merhametin ve muhabbetin kaynağı olabilmektir. Kısacası liderlik gösterişten uzak bir hal ehli olmayı başarmaktır.
Liderlik; yönetmeye aday olduğunuz aileyi, şirketi, ilçeyi, şehri öncelikle sevmeyi gerektirir. Bu, yürekten kopan bir sevgidir. Bu, ötekinin derdiyle dertlenmeyi başarmaktır ve her babayiğidin harcı değildir. Lider, hırsını sergilemeye değil hizmet etmeye taliptir. Danışarak yol alır, haddini aşmaz.
Başarılı liderlerin ortak özelliklerine baktığımızda; üzerlerine güneş doğmadığını yani sabah erkenden hayata başladıklarını, çok çalışkan ve öğrenmeye âşık olduklarını görüyoruz. Temel kişilik donanımlarının merkezinde ahlak ve adalet yer alır.
Liderin ideolojik saplantıları olmaz. Seçim kazanmak uğruna ruhunu kaybetmez. Sadıktır ama sorgular, inançlıdır ama bilimin gereklerine aşinadır. Karizması ve hitabeti gelişmiştir ama kibre bulaşmaz. Benliğinin şişmesine izin vermez. Hatalarından bir şeyler öğrenmeyi başarır. Sürekli bir arayış ve gelişme halindedir. Sadece akıllara hitap etmez gönülleri kazanmayı da bilir. Liderlik ettiği kitlenin istek ve ihtiyaçlarını kendi isteklerinin önünde görür.